Bul
App Store Google Play

Diyetkolik'i telefonunda kullan

sitede bul
Reklamsız Kullan
facebooktwitterlinkedinwhatsappmail
Diyetkolik Diyetisyenim 15.06.2020 8 dakikada okunur
yorumlar
11
kaydet

Aynalara düşman eden hastalık: Anoreksiya Nervoza

Beden imajı kaygısıyla veya farklı sorunlarla sürüklendiğimiz, hayatımızı tehdit altına alan Anoreksiya, yaşam kalitesini en alt seviyelere düşüren yeme bozukluklarının başında geliyor. Gelin daha yakından tanıyarak nelere yol açtığını ve nasıl baş edilebileceğini anlayalım.

Aynalara düşman eden hastalık: Anoreksiya Nervoza

Birçoğumuz belli dönemlerde fazla kilo alıyor veya almış olmaktan endişe edebiliyoruz. Ancak bu endişe bazılarında bir obsesyon haline gelerek anoreksiya nervoza denilen hastalığa neden olabiliyor. Anoreksiya nervoza kısaca ciddi kilo kaybına neden olabilecek bir yeme bozukluğu olarak tanımlanabilir. Yani anoreksik olan bir kişi kalori alımı ve kilo yönetimi ile ilgili hayatını olumsuz etkileyecek kadar çok endişe ediyor. Anoreksiya nervoza tanısı alan insanlar son derece düşük kalorili bir diyet uygulamalarına rağmen daima aşırı kilo alma korkusu yaşıyorlar. Bu yüzden yalnızca kilo verdiklerinde kendilerini iyi hissediyorlar. Hatta az yemek yemiş olmak ve açlık duygusuyla baş edebilmek onlar için bir zafer niteliği taşıyor. Bunun dışında kendilerini aşırı egzersize de vermiş olabiliyorlar. Hastalık en sık ergenlik çağındaki kadınlarda teşhis edilse de yetişkin ve orta yaşlı kadın ve erkeklerde de rastlamak mümkün.

Başlıca anoreksiya nervoza tipleri

İki yaygın anoreksi türü bulunuyor;

Tıkınırcasına yeme ardından kusma anoreksiya nervoza tipi

Bu tür yeme bozukluklarıyla mücadele eden kişiler genellikle sınırsız yeme atakları geçirdikten sonra kusma yoluyla midesini boşaltıyor. Bu eylem hastanın kilo alma korkusunu hafifletirken, bazı yasaklanmış veya kısıtlanmış gıdaları tüketme suçluluğunu da telafi ediyor. Tıkınırcasına yeme-kusma tipi anoreksiya hastası olan bireyin aşırı egzersiz yaparak veya müshil gibi ilaçları kötüye kullanarak da suçluluk duygusundan sıyrılabildiği görülebiliyor.

Kısıtlayıcı anoreksiya nervoza tipi

Kısıtlayıcı anoreksiden muzdarip olan bireyler kendilerine yüksek disiplin gerektiren bir beslenme programı benimseyerek yiyecek miktarını, kalorileri ve genellikle yüksek yağlı veya yüksek şekerli yiyecekleri aşırı kısıtlarlar. Sağlıklı bir kiloyu korumak için gerekenden çok daha az kalori tüketirler. Bu da vücutta kalıcı hasarlar bırakabilecek beslenme bozukluğuna yol açar.

Her ne kadar bu yeme bozukluğunun iki sınıflandırması olsa da, ikisinin de kilo almanın irrasyonel korkusu ve anormal yemek düzeni gibi benzer belirtileri var. Bu nedenle anoreksiya hastalarını birbirinden ayırmak oldukça zor.

Anoreksiya nervoza belirtilerinin tanınması

Fiziksel belirtileri

  • Hızlı ve aşırı kilo kaybı veya sık kilo değişimi; normal vücut ağırlığını koruyamamak
  • Kadınlarda adet görememe veya adet düzensizliği; erkeklerde libido azalması
  • Bayılma veya baş dönmesi
  • Sıcak havalarda bile çoğu zaman üşümek (zayıf kan dolaşımı nedeniyle)
  • Şişkin hissetmek, kabız olmak veya gıda intoleransı geliştirmek
  • Düşük enerji, sürekli yorgunluk hissi ve iyi uyuyamamak
  • Yüzde değişiklikler; solgun cilt, batık gözler
  • Yüzde ve vücutta ortaya çıkan ince tüyler

Psikolojik belirtileri

  • Çarpık bir vücut görüntüsü algısı (Örneğin kendilerini gerçekten zayıf oldukları zamanlarda fazla kilolu olarak görmek)
  • Yemek, vücut şekli ve kilo ile fazla meşgul olma
  • Yiyecek, kilo, vücut şekli, egzersizle ilgili yorumlara artan hassasiyet
  • Düşük benlik saygısı ve mükemmeliyetçilik
  • Kilo alma ve beden imajındaki aşırı memnuniyetsizlikten kaynaklanan yoğun korku
  • Depresyon ve anksiyete, özellikle öğün zamanlarında
  • Düşünme kapasitesinin azalması ve konsantrasyon bozukluğu
  • ‘Siyah-beyaz’ düşünce (Örneğin yemeğin ‘iyi’ veya ‘kötü’ olduğu yönündeki katı düşünceler)

Davranış belirtileri

  • Diyet davranışı (Oruç tutma, kalori sayma, bazı yiyecek gruplarından kaçınma)
  • Başkalarına yemek hazırlama, yemek tarifleri ve beslenme ile aşırı meşgul olma
  • Yiyecek tercihlerinde köklü değişiklikler (Örneğin geçmişte her zaman zevk alınan yiyeceklerden aniden hoşlanmamak, yiyecek alerjileri veya intoleransları rapor etmek, vejetaryen olmak)
  • Yiyecek hazırlama ve yeme konusundaki saplantılı ritüeller (Örneğin çok yavaş yemek, yiyecekleri çok küçük parçalara ayırmak, yemeklerin her gün aynı saatte servis edilmesinde ısrarcı olmak)
  • Yemek yeme konusunda gizlilik (Örneğin yemek yediklerini ve yenmemiş yiyecekleri gizleme, gizli gizli yemek yeme ve diğer insanlarla yemek yemekten kaçınma)
  • Sosyopat davranış biçimi (Yalnız başına çok fazla zaman geçirmek)
  • Vücudun şekli ve kilosuyla ilgili tekrarlayan veya takıntılı davranışlar (Örneğin tekrarlanan tartım, aynaya takıntılı bir şekilde bakma ve bel veya bilekleri sıkma)
  • Yediğini kanıtlama isteği (Örneğin yemeğin saklanması veya istiflenmesi)
  • Zorunlu veya aşırı egzersiz (Örneğin kötü havalarda egzersiz yapmak, hasta olduğunda veya yaralanıldığında egzersiz yapmaya devam etmek ve egzersiz yapılamıyorsa bunu fazlaca dert edinmek)
  • Müshil, iştah bastırıcılar, lavman ve diüretiklerin kasıtlı olarak kötüye kullanılması
  • Kendine zarar verme, madde bağımlılığı veya intihar girişimleri

Anoreksiya nervozaya sebep olan etkenler

Anoreksiya nervozanın kesin nedeni bilinmemekle birlikte hastalarda artan beden imajı kaygısıyla veya “mükemmel” olma düşüncesiyle ortaya çıkabilir. Yahut hayatlarını kontrol etmenin farklı yollarını arıyor olabilirler. Öte yandan biyolojik, çevresel ve psikolojik diğer faktörlerin de hastalığın ilerlemesinde rolü epey büyük.

Aynı zamanda genetik yapı ve hormon seviyelerinin anoreksiya nervoza gelişimi üzerinde etkisi yadsınamaz seviyede. Öyle ki, bazı çalışmalar anoreksi ve beyinde üretilen bir kimyasal olan serotonin arasında bir bağlantı olduğunu destekliyor. Ayrıca zayıf görünmek üzerine yaratılan toplum baskısı da anoreksiya nervoza gelişimine katkıda bulunan faktörlerden. Dergi, televizyon ve sosyal medya gibi kaynaklardaki gerçekçi olmayan vücut görüntüleri hastalarda zayıf olma arzusunu çok yüksek oranda tetikleyebiliyor. Ek olarak obsesif kompulsif bozukluğu olan kişiler de saplantılı davranış biçimlerinden ötürü anoreksiya nervoza hastalarının katı diyet ve egzersiz rejimine daha yatkın olabiliyorlar.

Anoreksinin sağlık riskleri

Uzun süreli anoreksi vücuda doğru besinleri alamama ve yetersiz beslenme kaynaklı ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor. Ancak yeme alışkanlıkları normale döndüğünde vücut genellikle zamanla iyileşmeye başlıyor.

Hastalık dahilinde görülebilen komplikasyonlar ise şu şekilde;

  • Kas ve kemik problemleri - yorgun ve zayıf hissetmek, osteoporoz
  • Doğurganlık sorunları
  • Cinsel dürtü kaybı
  • Kalp ve kan damarlarıyla ilgili sorunlar - zayıf kan dolaşımı, düzensiz kalp atışı, düşük tansiyon, kalp kapağı hastalığı, kalp yetmezliği ve ayaklarda, ellerde veya yüzde ödem oluşumu
  • Beyin ve sinir sistemi ile ilgili problemler – uyuşmalar, konsantrasyon ve hafıza ile ilgili zorluklar
  • Böbrek veya bağırsak problemleri
  • Zayıf bir bağışıklık sistemi
  • Anemi

Anoreksiya maalesef, akıl sağlığı sorunlarına bağlı ölümlerin önde gelen nedenlerinden biri. Anoreksiya nevroza kaynaklı ölümler fiziksel komplikasyonlar dışında intihar nedeniyle de olabiliyor.

Anoreksiya nervoza nasıl teşhis edilir?

Hastalığın teşhisinde ilk olarak kan basıncının ve kalp atış hızının kontrol edilmesi için fiziki muayene yapılması şart. Ayrıca hastalar psikolojik bir testten de geçirilmeli. Ardından hasta yeme alışkanlıkları ve hisleri hakkında sorular yöneltilerek yeme zihin sağlığı uzmanlarına yönlendirilmeli.

Anoreksiya nevroza teşhisi sırasında şu üç kriter oldukça önemli;

Yemek alımı kısıtlanıyor mu?

Kilo almaktan korkuluyor mu?

Beden imgesiyle ilgili sorunlar var mı?

Ek olarak elektrolit seviyesi ve karaciğer ve böbrek fonksiyonunun kontrolü için kan testleri istenerek bulgular desteklenmeli. Ayrıca kemik yoğunluğu ve kalp düzensizlikleri de kontrol edilebilir.

Anoreksiya nervozanın tedavi yöntemleri nelerdir?

Anoreksiya nervoza tedavisinde en büyük engellerden biri hastaların yardıma ihtiyaçları olduğunun farkına varamaması. Zira anoreksiya nervoza tanısı alanların çoğu bir sağlık sorunu yaşadığına inanmıyor. İşte bu durum maalesef tedaviyi epey zorlaştırıyor.

Tedavinin asıl amacı vücudu normal kilosuna geri getirmek ve normal beslenme alışkanlıkları oluşturmaktan geçiyor. Bu noktada bir diyetisyen yardımıyla hastalara doğru beslenmeyi öğretmek büyük önem taşıyor. Ayrıca yapılan araştırmalar hastalığın oluşumunda ailenin de payı olabileceğinin üzerini çiziyor bu yüzden ailenin hastayla birlikte terapide yer alması da önerilebiliyor. Birçok insan için anoreksiya nervoza yaşam boyu süren bir mücadele anlamına geliyor. Bu süreçte mutlaka hasta yakınlarına da rol düşüyor. Anoreksiya için bir destek grubuna katılmak, iyileşme olasılığını artırmaya yardımcı olan payı büyük bir etken.

Terapi

Yukarıda bahsettiğimiz gibi anoreksiya nervozayı yenmek için aileyle birlikte çalışılmalı. Bireysel, aile ve grup terapileri genellikle tedavinin ayrılmaz bir parçası haline gelerek hastalara daha iyi bir hayatın kapılarını açıyor.

Bireysel terapi

Terapilerin sonuca götüren en önemli adımı yeme bozukluklarının temelinin tespit edilebilmesidir.Bilişsel davranışçı terapi adı verilen terapi şekli genellikle anoreksiya nervoza tedavisinde güçlü etkiye sahip. Bu süreç sağlıksız düşünce ve davranışları değiştirmeye yardımcı olmak için işliyor. Amaç ise güçlü duygularla baş etmeyi öğretmek ve sağlıklı bir özgüven oluşturulmasına yardımcı olmak.

Aile terapisi

Aile terapisi, aile bireylerini hastanın yeni sağlıklı beslenme alışkanlıklarına ve yaşam tarzına ayak uydurabilmesi ve durumu anlaması için önem taşıyor. Aynı zamanda aile içindeki çatışmaları çözmek için bir anahtar görevi de görebiliyor. Bu sayede anoreksiya nervoza ile baş etmeyi öğrenen aile bireyleri birbirlerine daha iyi destek olacak hale gelerek hastalığın iyileşme sürecini hızlandırabilecek yetkinliğe ulaşıyor.

Grup terapisi

Grup terapisi anoreksiya nervoza hastalarının aynı problemle baş eden diğer kişilerle etkileşime girmelerini sağlayan bir aktivite. Fakat bazen hastaların içlerinde en ince olmak için rekabete girmelerine yol açabiliyor. Bundan kaçınmak için kalifiye bir tıbbi uzman tarafından yürütülen grup terapisine katılmak oldukça önemli.

İlaç

Şu anda anoreksiya nervozayı tedavi ettiği kanıtlanmış bir ilaç bulunmamakla birlikte, anoreksi olanlarda sık görülen endişe ve depresyon ile başa çıkmak için antidepresanlar reçete edilebiliyor. Bunlar kısa vadede daha iyi hissetmeyi sağlayabilir, ancak ne yazık ki kilo verme arzusunu azaltmıyorlar.

Hastaneye yatırma

Kilo kaybının ciddiyetine bağlı olarak, doktor hastayı birkaç gün hastanede tutmayı uygun görebiliyor. Kilo seviyesi çok düşükse veya vücut susuz kaldıysa tedavinin ilk adımları hastayı bir besleme tüpüne ve intravenöz sıvılara bağlayarak atılabiliyor.

Anoreksiya nervozanın geleceği nedir?

Hastalığa yakalanan birçok insan tedavide başarılı olarak süreci atlatıyor. Fakat bazı durumlarda bu hastalık insanı, ölüme dahi götürebiliyor  veya iyileşme gerçekleştikten sonra farklı yeme bozuklukları gelişmeye devam edebiliyor. Birçok insan için anoreksinin üstesinden gelmek, yaşam boyu tedavi ve bakım anlamına geliyor.

Anoreksiya nervoza önlenebilir mi?

Bu hastalığı önleyebilmek için kanıtlanmış bir yöntem henüz bulunamadı. Ancak hastalığın semptomlarını araştırmak hızlı tanı, tedavi ve iyileşmeye oldukça yardımcı oluyor. Kendinizi veya sevdiğiniz insanları kilosuna takıntılı, aşırı egzersize kendini kaptırmış veya uzun zamandır görünümünden memnun hissetmeyen bir halde bulursanız profesyonel bir yardım alması konusunda destekleyerek hastalığın önlenmesinde siz de rol oynayabilirsiniz.

Kaynak: 

https://www.healthline.com/health/anorexia-nervosa

https://www.nedc.com.au/eating-disorders/eating-disorders-explained/types/anorexia-nervosa/

https://www.eatingdisorderhope.com/information/anorexia

facebook twitter linkedin whatsappmail

Yorumlar

Yorum yapan
Melis Işlek

Melis Işlek bu ben olabilirim

15.06.2020
Yanıtla
Melis Işlek

Melis Işlek kusma şeklinde yapmıyorum ama aşırı derecede takıntılık yapıyorum ve yediklerimden zevk almıyorum

15.06.2020
Yanıtla
Melis Işlek

Melis Işlek kilom açken 49 ve sanki kiloluymuşum gibi hissediyorum ne yersem sanki kilo alacakmışım gibi

15.06.2020
Yanıtla
Şebnem Büyükarslan

Şebnem Büyükarslan Ben de 2 buçuk yıldır yeme bozuklukları ile mücadele veriyorum... Bu hastalığın en ağırı veya en hafifi diye bir ayrımı olduğunu da sanmıyorum. Benim gözümde bu hastalığı yaşayan herkes çok ağır şeyler yaşıyordur.

15.06.2020
Yanıtla
 Zeynep

Zeynep binge eating disorder ile ilgili de bir bilgilendirme paylaşır mısınız

15.06.2020
Yanıtla
Hilal Kılıç

Hilal Kılıç Anoreksiya'yım. 4 yıl evvet 6 ayda 80 kilo vermiştim, ilaçlarla geri aldırıldım sonra Bulumia oldum. Şimdiyse yine tekrar etti 1 ay oldu 27 kilo verdim hala daha veriyorum. Siz siz olun bu hastalığın batağına düşmeyin yoksa asla çıkamazsınız.

16.06.2020
Yanıtla
Ebru Y

Ebru Y Yeni nesil genelde boyle, Yarı anoreksiya olanlar var. değmez sağlikli beyin, sağlikli vücut lazim. Medya da bu duruma atıyor gençlarimizi. Oysa gencler saglikla yiyip icip gencliğinin tadini cikarabilmeli. Genc kizken kilom.yoktu simdi var. Kilo vermek hiç zor birsey değil. Kilo.almakta dünyanin sonu değil. Alinan kilolar verilir ama.saglik geri gelmez. Ayrica kim ne derse desin çirkin görüntü, bunu idrak edemiyorlar. Sonuc acı tablo, tüp bebek patlamasi, psikojik travmalar...

16.06.2020
Yanıtla
Ebru Y

Ebru Y tamamen psikolojik bu rahatsizligi yasayanlari degil, cevremde gözlemledigim.genc kizlardaki zayif kalma takintisini "yari anoreksiya"olarak tanimlamistim. yoksa tamamen anoreksiya olan kisilerin cektigini idrak ediyoruz psikoloji okumaya gerek kalmadan..

18.06.2020
Yanıtla
Esin Türer

Esin Türer boyum 1.49 kilom 47 fakat kendini 80-90 kilo gibi görüyorum kilo verdikçe vermek istiyorum sürekli kalori hesabı yapıyorum ve asla yediklerimden zevk alamıyorum. bende de olabilir mi acaba?

25.06.2020
Yanıtla
Meryem Süleyman Yücel Yücel

Meryem Süleyman Yücel Yücel Sitres alırsam cok yemek yiyorum

28.06.2020
Yanıtla
Sinem Erbay

Sinem Erbay bu hastalik çok zor bir durum

06.08.2020
Yanıtla