Bul
App Store Google Play

Diyetkolik'i telefonunda kullan

sitede bul
Reklamsız Kullan
facebooktwitterlinkedinwhatsappmail
Diyetkolik Diyetisyenim 10.07.2023 6 dakikada okunur
yorumlar
0
kaydet

En etkili bağışıklığı güçlendiren 5 besin nedir?

Bağışıklık sistemini besinlerle desteklemeniz mümkün. Peki bu konuda en etkili besinler nelerdir? İşte bağışıklığı güçlendiren 5 besin...

En etkili bağışıklığı güçlendiren 5 besin nedir?

Bağışıklık sistemi, vücudun kendi hücrelerini korumanın yanında, vücudu enfeksiyonlara karşı koruyan protein ağıdır. Bağışıklık sistemi, vücudumuza giren ve girecek olan mikroplara savaşıp bizlere sağlık bütünlüğü sağlar. Vücudumuz ve sağlığımız için bir hayli önemli olan bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için beslenme önemli bir rol oynar. Bu sebeple, yediğimiz besinlere dikkat edip bağışıklık sistemimize katkıda bulunabiliriz. 

İşte bağışıklık sistemimizin gücüne güç katacak, bağışıklığı güçlendirmede en etkili 5 besin aşağıda listelenmiştir:

  1. Sarımsak

  2. Yoğurt

  3. C vitamini açısından zengin meyveler

  4. Brokoli

  5. Balık

Sarımsak

Soğanlı bitki türlerinden biri olan sarımsak, yüzyıllardır gerek sağlığa olan katkılarıyla gerekse yemeklere lezzet katma amacıyla mutfağın vazgeçilmezleri arasında yer alan bir besindir. Doğal antibiyotik olarak bilinen sarımsağın, vücuda sağladığı olumlu etkileri saymakla bitmiyor. Kalp ve damar sağlığını korumak, kanser riskini minimuma indirmek ve diyabet gibi kronikleşmiş hastalıklar için ilaç niyetine kullanılan sarımsak, her geçen gün bir faydası bulunuyor. İşte sarımsağın bizlere sağladığı birkaç faydası:

İçerisinde barındırdığı zengin vitamin ve mineraller sayesinde sarımsak, saçların güçlenmesine yardımcı olarak dökülmesini önlüyor ve saça doğal bir parlaklık katarak daha canlı gözükmesini sağlıyor. Ayrıca sarımsak, içerisinde barındırdığı kalsiyum, selenyum, sülfür, B grubu vitaminleri, C vitamini ve E vitamini sayesinde saçın yapısını güçlendiriyor, nem dengesini sağlıyor ve kepek, kaşıntı gibi saç derisi sorunlarını önlüyor.

Sarımsak da ayrıca bulunan ve doğal antibiyotik olarak sayılmasını sağlayan; selenyum, C ve E vitamini antioksidanları sayesinde kanser hücrelerinin çoğalmasına engel olabiliyor. Yapılan bilimsel çalışmaların göstermesi üzerine, sarımsak tüketiminin kolon kanseri, mide kanseri, prostat kanseri gibi çeşitli kanser türlerinin önüne geçiyor ve tedavi gören kanser hastalarının tedaviye verdiği yanıtı arttırıyor. 

Kronik hastalıklarla da savaşan ve sağlık bütününü korumaya yardımcı olan sarımsak, kan şekerinin istenilen düzeyde seyretmesi ve diyabette oldukça fazla görülen nöropati, nefropati ve retinopati gibi komplikasyonlarının önlenmesinde de etkin rol oynar.

Sarımsağın nasıl tüketileceği konusuna gelecek olursak, içerisindeki besin değerlerinden maksimum yararlanmak için çiğ olarak tüketilmesi gerekmektedir. Fakat bu piştiğinde besin değerleri yok olacak anlamına gelmez. Piştiğinde de besin değerleri yok olmayan sarımsağın yemeklerin içerisinde de tercih edebilirsiniz.

Yoğurt

Süt ve süt ürünleri grubunun bir parçası olan yoğurt, besin değeri oldukça yüksek ve laktik asit fermantasyonu sonucunda meydana gelen bir fermente üründür. Genellikle sofralardan eksik olmayan ve çoğu yemeğin eşlikçisi olan yoğurt, binlerce yıldır insanların vazgeçilmezidir. 

Yoğurdun nasıl oluştuğu konusuna değinecek olursak; edindiğiniz çiğ sütü derin bir kaba alıp ara sıra karıştırarak kaynamaya bırakın ve kaynamaya başladıktan sonra altını kısın. Kaşık ya da kepçeyle havalandırarak karıştırdığınız sütün daha sonra, altını kapatıp sütün ılıması için bekletin. Sütünüz ılıdıktan sonra, maya için sütünüzün içerisinden 3-4 yemek kaşığı yoğurdun içerisinde sütten birkaç kaşık döktükten sonra mayanızı ılıtın. Daha sonra güzelce karıştırdığınız sütünüzün içerisine mayayı ekleyin ve karıştırmaya devam edin. Tencerenin üzerine buharlaşıp sulanmaması için süzgeçle üzerini kapatıp bir bezle tencerenizin üzerini örtün ve 5 ila 6 saat bu şekilde bekletin bu arada, yoğurdunuzun üzerini hiç açmayın. 5 ila 6 saat geçtikten sonra, yoğurdunuz tutmuşsa ağzı açık bir şekilde oda sıcaklığına gelmesini bekleyin ve sonrasında buzdolabınıza koyun. Bir gün beklettikten sonra afiyetle yiyebilirsiniz.

Yoğurdun sağlığımız üzerine etkilerine gelecek olursak; zengin mineral ve vitamin deposu olan yoğurt, vücudumuza birçok katkıda bulunur. Yoğurt içerisinde birçok mineralin yanında, A vitamini, E vitamini ve B grubu vitaminlerini de bulunduruyor. 

Kalsiyum kaynağı olarak da anılan yoğurt sadece kalsiyum değil, magnezyum ve potasyum açısından da zengindir. Bu sayede, kemik ve kas yapılarını iyileştiren, kas fonksiyonları ve sinir iletimi için de oldukça büyük önem arz eden yoğurt, sindirim sistemi dostudur. Ayrıyeten, probiyotik açısından da oldukça zengin olan yoğurt, bağırsak florasını korur ve bağırsakta hastalığa neden olan bütün zararlı organizmaya karşı vücuda yardımcı olur. Bu nedenle, yoğurt için tam bir bağışıklık sistemi dostu görevi görür diyebiliriz. Çünkü, bilinenin üzerine bağışıklık sistemi hücrelerinin çoğunluğu bağırsakta yer alır ve bağırsağın güçlü olması doğrudan bağışıklık sisteminin güçlü olmasıyla ilişkilendirilir. Yoğurt bu konuda büyük rol oynayıp içerisindeki probiyotikler sayesinde hem bağırsak florasını hem de bağışıklık sistemini korur.

Nasıl tüketilir sorusuna gelecek olursak, gün içerisinde tükettiğiniz diğer süt ve süt ürünlerine göre miktarı değişecek olup ara öğünlerde ve ana öğünlerde porsiyon kontrolü yapmak şartıyla ister sade yoğurt olarak ister sulandırıp ayran olarak dilediğiniz gibi tüketebilirsiniz. 

C vitamini açısından zengin meyveler

Askorbik asit olarak da bilinen C vitamini, suda çözünen vitamin türleri arasında yer alır. İnsan vücudunda çok önemli rol oynayan C vitamininin çeşitli yararları bulunmaktadır. C vitamini birçok meyvede oldukça fazla bulunur. İşte C vitamininden zengin o meyveler:

  • Portakal
  • Mandalina
  • Greyfurt
  • Kivi
  • Ananas
  • Domates
  • Çilek

Daha birçok meyvenin içerisinde bulunan C vitamini, bağışıklık sistemi üzerinde de aktif rol oynar. Demir emilimini arttıran, gut hastalığı ataklarını hafifleten, kan lipidlerini dengeleyen, kronik hastalıklara karşı da vücutla beraber savaşan C vitamini vücut için olmazsa olmaz bir besin öğesidir. C vitamininin bağışıklık sistemi üzerinde oynadığı rolü inceleyecek olursak da, vücudumuzun enfeksiyonlara karşı korunmasında yardımcı olan lenfositler ve fagositler olarak isimlendirilen beyaz kan hücrelerinin üretimini arttırır ve vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmeye vesile olur. 

C vitamini açısından zengin olan meyvelerin tüketimi, kişiden kişiye göre değişiklik gösterir. Ara öğünlerde diyetisyeninizin tavsiye ettiği miktarda tüketebilirsiniz.  

Dilerseniz, C vitamini hakkında daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz! Sizler için yazdığımızC vitamini yazımıza göz atmayı unutmayın.

Brokoli

Brokoli, bakıldığında bir ağaca benzeyen ve lahanagiller familyasına ait olan küçük yeşil yumrulardan oluşan bir sebzedir. Bir tencerede kaynattığınız suya ilave edeceğiniz tuz ve brokoliyi haşlayarak üzerine zeytinyağı, limon suyu ve yoğurt eklediğiniz takdirde en lezzetli haline ulaşmış olabilirsiniz. Görüntüsü adeta bir sanat eseri gibi olan brokoli, vücut için de oldukça yararlıdır. Brokoli içerisinde bolca miktarda C vitamini barındırır ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde aktif rol oynamasını sağlar. Günlük lif ihtiyacı karşılanması konusunda ve enfeksiyonların önlenmesi konusunda vücuda önemli katkılarda bulunur. Ciltte görülen yaşlanma belirtilerinin gecikmesinde yardımcı olan ve antioksidan içeriği sayesinde kronik hastalıklara karşı koruyucu rol üstlenir.  Kalp ve damar hastalıklarına karşı, kan damarlarını güçlendiren ve kalp rahatsızlıklarını önleme konusunda vücuda yardımcı olur.

Balık

Balık içerisinde barındırdığı omega 3 yağ asidi, magnezyum, çinko, iyot, selenyum ve kalsiyum sayesinde vücuda çeşitli yararlar sağlamaktadır. İnsanlara daha dinç ve sağlıklı bir vücut için düzenli tüketilmesi önerilen balığın, ulaşılamadığı durumlarda ek takviye olarak balık yağı da tercih edilebilmektedir. Çeşitli kalp rahatsızlıkları, kronik diyabet rahatsızlıkları, eklem iltihabı gibi kas rahatsızlıkları, çeşitli türdeki kanser rahatsızlıkları, göze bağlı olarak gelişebilecek çeşitli rahatsızlıkları, depresyon ve Alzheimer gibi mental rahatsızlıkları azaltmada ve bu rahatsızlıklardan korunmada yardımcı olan balık tüketimi, bağışıklık sisteminin de gücüne güç katmaktadır. Yapılan çalışmalar sonucunda da, grip ve soğuk algınlığı gibi çeşitli hastalıklara karşı vücutla beraber çalışıp vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek hasta olma riskini minimuma indirir. 

Yüksek besleyicilik özelliği ile haftada 2 ila 3 gün tüketilebilecek balığın, taze ve mevsiminde tüketilmesine özen gösterilmelidir. 








 
facebook twitter linkedin whatsappmail

İlk yorumu sen yap

Yorum yapan