Güneşin Açısı 90 Peki Sizin Yağ Oranınız Yüzde Kaç ?

Beslenme , vücudun beslenme ihtiyaçları ile ilgili gıda alımıdır . İyi beslenme ise , düzenli fiziksel aktivite (spor) ve uygun sağlıklı yaşam diyetiyle birlikte dengeli şekilde beslenme şeklidir . Yaz ayları yaklaştıkça , bu iki tanım arasındaki fark daha da gün yüzüne çıkıyor . Formda bir vücuda sahip olabilmek için sadece beslenmek yeterli değildir . Kışın yavaşlayan metabolizma hızını arttırmak için ilk olarak metabolizmayı hızlandıran besinleri tercih etmek , ikinci adım olarak da düzenli fiziksel aktivite yapmaktır .
Kışın soğuk havalarda vücudun savunma sisteminin devreye girmesiyle tartılarda yağ oranlarının yüksek çıktığı görülebilir . Bu , yaza girerken endişe yaratabilir fakat ufak birkaç kalıcı değişiklik yaparak sağlıklı ve formda kalmak sağlanabilinir .

YAZA GİRMENİN ALTIN KURALLARI

1.DURUMUN FARKINDALIĞI VE “BEN HAZIRIM”

Formda olmanın ilk kurallarından biri de zayıflama diyetine başlamaya kendini hazır hissetmektir . Hazır hissetmek içinse, kilo ve boyun orantısı olan “Beden Kitle İndeksi”nizi bilinmesi ger ekmektedir . Sağlıklı olmak için Dünya Sağlık Örgütünün belirlediği değerler arasında olmak yeterlidir . Bu değerler 19-24 yaşları arasındakiler için 19-25 , 25-40 yaş arasındakiler için 20-25 , 40 ve 60 yaş arası için 21-27 arasında olması yeterlidir . 30 ün üzerindeki değerler ise obeziteyi gösterir. Beden Kitle İndeksini bulurken kiloyu , boyun karesine (metre cinsinden) bölerek bulunabilir .

2.YAŞAM TARZI KONTROLÜ

Soğuk havalar nedeniyle hareket kısıtlanması , televizyon ve bilgisayar başında geçirilen saatler , karbonhidratlı yiyecekler ister istemez hayatımızda yer edinebiliyor . Sonuçsa; karın ve basenlerde yağlar ve hareketsizlik sebebiyle bel çevresinde şişkinlik , selülit oluşabilir. Gözüken bu fiziksel olumsuzluklar psikolojik durumu da etkileyerek kişide kendine güvensizlik yaratabilir. Bu sorunları bir kenara bırakarak yaşam tarzını değiştirebiliriz . Hayata haftada 3 kez egzersiz eklenebilir . Beslenmede daha çok meyve ve sebzeye yer verilebilir .

3.ARA ÖĞÜN ALIŞKANLIĞI

Her insanın metabolizma hızı farklıdır . Hormonların da etkisiyle kişiye göre farklılık gösterebilir . Vücudun hareketsizliği , beslenme bozukluğu sebebiyle metabolizma hızı yavaşlayabilir . Düzenlemek ve hızlanlanmasını sağlamak için ara öğün alışkanlığı edinilmesi gerekir . Bu şekilde aşırı acıkmalar engellenmiş olup , yağ rezervlerinin azalmasına katkıda bulunmuş ve metabolizma hızı arttırılabilir .

Ara Öğün Alternatifleri :
*100 gram probiyotikli kalori/yogurt-tam-yagli">yoğurt ve 1 ince dilim ananas
*1 fincan yeşilçay içerisine 1 dal kabuk tarçın ,2 tam ceviz , 2 adet kuru kayısı
*1 orta boy yeşil elma ve 5-6 adet badem
*2 adet tam tahıllı kraker (Wasa) , 1 fincan biberiye ve zeytinkabuğu bitki çayı
*1 tatlı kaşığı eklenerek 200 gram light yoğurt

4.EGZERSİZ ÇEŞİTLERİNİZİ DEĞİŞTİRİN

Egzersiz , metabolizma hızınızı yükselteceği gibi sosyal hayatınızı da etkileyerek motiveyi yükseltir . Devam eden bir egzersiz programınız varsa vücudunuz bu tempoya alışmış olabilir . Bu durum daha fazla yağ yakmanızda sorun yaşatabilir . Alternatif spor hareketlerini deyebilirsiniz . Kısa sürede metabolizmayı şaşırtan HIIT Cardio , kasların boyuna gelişmesi için plates yapılabilir . Kışın yavaşlayan metabolizmayı uyandıran haftada 3 gün 60 dakika veya hergün 30 dakika yapılan spor, qhormonlarını sentezlerken iç organlara da yapılan bir masaj gibi düşünebilirsiniz .

5.KARBONHİDRAT MI ? PROTEİN Mİ ? YAĞ MI ?

Günümüzde çıkan birçok popüler diyetler sebebiyle nasıl doğru beslenileceği , nasıl sağlıklı kilo verileceği unutulup sadece kilo vermeye endeksli beslenme planları çoğumuzun ulaşabileceği yerlerde yerini aldı . Temel besin kaynağımız olan ekmek diyetten çıkarılmaya başlandı . Oysaki ekmek , kompleks karbonhidrat olup , B vitaminlerinden zengin aynı zamanda bizi tok tutmayı sağlayan bir besin kaynağımızdır . Ekmek çeşidini tercih ederken tam tahıllı , tam buğday , kepekli , çavdar , spelt buğday (kızıl buğday) , karabuğday (rusların greçka dedikleri)unundan yapılmış olmasına dikkat edilmelidir . Lif içeriğiyle mideyi geç terk ederek doygunluk hissi yaratır ve bağırsakların sağlıklı çalışmasını sağlar .
Günlük beslenmemizin ortalama yüzde 50-55 ‘i karbonhidrat , yüzde 20 protein , yüzde 20-25 i yağ olmalıdır . Sağlıklı beslenme planı bu yüzdelere göre ayarlanır . Özel sağlık sorunlarında bu yüzdeler değişiklik gösterebilir . Sonuç olarak beslenme planında karbonhidrat , protein ve yağ kompleks şekilde diyette olmalıdır .

6.DETOKS DİYETLERE EVET Mİ HAYIR MI ?

Detoksifikasyon , fizyolojik veya tıbbi olmak üzere canlı bir organizmadaki toksik maddelerin ortadan kaldırılmasıdır . Sadece bununla sınırlı olmayıp insan vücudu veya ek bir organizmanın bağımlılık yapıcı bir maddeye uzun süre maruz kalması sonrasında dengesini geri getirilmesine de denilebilinir . Detoks adı altında birçok diyetle karşılaşılabilinir . Daha çabuk kilo verildiği sanılan yanlış düşüncelerle karşılaşabiliriz . Bu konuya açıklık getirmek gerekirse , kişinin sağlıklı yaşam diyeti yapmasına rağmen ;
*Ödem
*Yorgunluk
*Sağlıklı verilen kiloda sabit kalarak kilo verememe
*Vücutta fazla antibiyotik kullanımı , fazla supplement kullanımı
*Fazla doymuş yağ , alkol , şeker , kafein kullanımı
Gibi durumlar görüldüğü zaman özellikle uyguladığı sağlıklı yaşam diyetine ek olarak 2-3 gün süreyle uygulayabileceği bazı vücudun metabolizmasını şaşırtan diyetler uygulanabilir . Fakat bu 2-3 gün süreyle yapılması gereken diyetler daha fazla yapıldığı zaman vücutta harabiyetlere sebep olabilir . Bu tarz diyetlerin diyetisyen kontrolünde yapılması gerektiği unutulmamalıdır .