Bul
App Store Google Play

Diyetkolik'i telefonunda kullan

sitede bul
Reklamsız Kullan
facebooktwitterlinkedinwhatsappmail
Diyetisyen İkra Sonel 15.10.2021 7 dakikada okunur
yorumlar
0
kaydet

Güneşin mucizesi: D vitamini

Güneşin mucizesi: D vitamini

D vitamini yağda çözünen bir vitamindir. D2 ve D3 olarak iki formu bulunmaktadır. Ergokalsiferol olarak bilinen D2 vitamini, takviyeli gıdalar, bitkisel gıdalar ve vitamin takviyelerinden alınabilir.                                                                                                        Kolekalsiferol denen D3 vitamini, takviyeli gıdalar, hayvansal gıdalar ve vitamin takviyelerinden alınır, ultraviyole ışınları etkisiyle deride sentez edilebilir. Ciltte sentezlenen veya gıdayla alınan formu biyolojik olarak etkisizdir. Karaciğer ve böbrekteki çeşitli reaksiyonlardan sonra aktif hale gelir. İnsanlar D vitaminini genel olarak 3-4 ay yetecek kadar depolayabilmektedir.

!!!!!D vitamini aslında vitamin değil, hormon olarak kabul edilir. D vitamininin hormonal aktif formu kalsitriol, vücuttaki diğer hormonlarla (östrojen, kortizol, testosteron) benzerlik gösterir.  Vitaminler vücudun üretemediği, gıdalardan alınan besinlerdir. D vitamini, güneş ışığı sayesinde vücudumuzda sentezlenir.

VÜCUTTAKİ GÖREVLERİ

  • Vücuttaki Ca+ emilimini %30-80’lere kadar çıkarabilir.
  • Kemik mineralizasyonunda rolü vardır.
  • Bağırsaklardan P+ emilimini arttırır.
  • Kandaki kalsiyum ve fosfor dengesinin korunmasını sağlar.
  • Kas ve sinir sisteminde önemli rolü vardır.
  • Bağışıklık sistemine destek verir.

D VİTAMİNİNİN SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

  • Hastalıklara karşı korur. Bağışıklık sistemini güçlü tutarak, hastalığa neden olan virüs ve bakterilerle savaşabilir. Lupus, fibromiyalji, tiroid, inflamatuvar bağırsak hastalığı, metabolik sendrom, romatoid artrit, Crohn hastalığı, böbrek hastalıkları, multipl skleroz gibi kronik hastalıkların yanı sıra; grip, tüberküloz gibi bulaşıcı hastalık riskini azaltmaya yardımcıdır.
  • Depresyonu azaltır. Ruh halini düzenlemede, kronik yorgunluk, anksiyete ve depresyonu önlemede önemli rol oynayabilmektedir.
  • Kilo vermeye yardımcıdır. Araştırmalar ekstra kalsiyum ve D vitamininin iştahı bastırıcı bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.
  • Kemik sağlığını korur. Kemiğin yapı taşı olan kalsiyumun düzenlenmesinde etkilidir; bağırsaklardan kalsiyumu emmek ve böbrekler yoluyla atılan kalsiyumu geri almak için gereklidir. Kas ve kemik hastalıklarını önleyebilmekte ve tedavi edebilmektedir.
  • Solunum enfeksiyonlarını azaltır. D vitamini seviyeleri düşük olan çocuklar ve yetişkinler astım, alerjik hastalıklar, soğuk algınlığı veya üst solunum yolu enfeksiyonları için daha yüksek risk altındadırlar.
  • Diyabet riskini azaltır.İnsülin seviyelerini düzenleyerek diyabet yönetimine yardımcı olur. Araştırmalarda D vitamininin seviyeleri, kan şekeri ve azalan insülin direnci ile ilişkili bulunmuştur.
  • Sağlıklı hamilelik için gereklidir. D vitamini eksik olan hamilelerde preeklampsi(gebelikte yüksek tansiyon) gelişme riski ve sezaryen ihtiyacı daha fazladır. Bu nedenle hamilelere folik asit ile birlikte doktorlar tarafından önerilmektedir.
  • Kanseri önlemede etkilidir. Hücreler arasındaki iletişimi düzenlemeye yardımcıdır. Araştırmalar kalsitriolün(1,25OH2), kanser hücresi ölümünü artırarak, hücre çoğalmasını ve kanserin ilerlemesini azaltabileceğini göstermektedir. Özellikle kolon, prostat, pankreas ve meme kanserlerinin önlenmesinde ve tedavisinde önemli rol oynayabilmektedir.
  • Kalp hastalığı riskini azaltır .Kan basıncı kontrolünde ve arter hasarını önlemede etkilidir. D vitamininin eksikliği hipertansiyon, hiperlipidemi, miyokard enfarktüsü, kalp yetmezliği ve felç ile ilişkilidir.
  • Bilişsel bozuklukları önler.Beynin gelişiminde ve fonksiyonlarının düzenlenmesinde, sağlıklı bir sinir sisteminde önemli rol oynar. Yaşam boyunca yeterli düzeyde D vitamininin muhafaza edilmesi, yaşa bağlı nörolojik rahatsızlıkların önlenmesine yardımcıdır. Parkinson, Alzheimer, demans ve bilişsel gerileme olan yaşlılarda D vitamini eksikliği yaygındır.
  • İltihabı azaltır.Araştırmalar, artan D vitamini seviyeleriyle birlikte, iltihabın işareti olan C-reaktif protein seviyelerinde azalma olduğunu göstermiştir.
  • Cilt sağlığını korur.Bu vitamin derinin fonksiyonunu etkilemekte; sedef ve egzama gibi deri hastalıklarının tedavisinde yardımcı olmaktadır.

ÖNERİLEN ALIM MİKTARLARI                                                                                                 

  • 0-12 ay bebekler: 400 IU 
  • 1-18 yaş arası çocuklar: 600 IU  
  • 18-70 yaş arası yetişkinler: 600 IU      
  • 70 yaş üstü yetişkinler: 800 IU           
  •  Hamile ve emziren kadınlar: 600 IU

!!!!  Kandaki D vitamininin düzeyinin 30 ng/mL’nin üzerinde tutulabilmesi için günlük alım bebeklerde ortalama 1000 IU, diğer gruplarda 1500-2000 IU civarına çıkabilmektedir.

D VİTAMİNİ KAYNAKLARI

Az miktarda gıda doğal olarak D vitamini içerir. Bu nedenle bazı gıdalara takviye yapılır.

D vitamini açısından zengin gıdalar:

Somon, sardalya, ringa, kılıç, ton, uskumru gibi yağlı balıklar  

Sığır karaciğeri  

Yumurta sarısı    

Karides 

Doğada güneş gören mantarlar

D vitamini takviyeli gıdalar:  

Süt  

Tahıl         

Yoğurt, peynir gibi süt ürünleri  

Portakal suyu   

Kahvaltılık gevrekler     

Margarin            

Soya içecekleri

Doğal D vitamini kaynakları: Başlıca doğal D vitamini kaynağı Güneş’tir. Güneş’e bağlı olarak derinin bu vitamini sentezlemesi ekvatordan uzaklığa, mevsime, saate, derinin rengine, kiloya, yaşa, güneş kremlerine, hava kirliliğine göre değişmektedir. Güneş’ten yeterli miktarda almak için; her gün saat 10:00 -15:00 arası, kol ve bacaklar açık halde güneş kremi kullanmadan, 15-20 dakika güneş altında kalmalıdır.

!!!! D vitamini, bitkisel besinlerden D2, hayvansal besinlerden D3 şeklinde gıdalardan da alınabilir. Magnezyum, A ve K vitamini, D vitamininin emilimini kolaylaştırdığı için beslenmeye kuruyemiş, ıspanak, Brüksel lahanası, kuşkonmaz, havuç, bal kabağı, kuru kayısı gibi vitamin ve mineraller açısından zengin kaynaklar da eklenmelidir.

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ

D vitamininiN olması gereken seviyenin 20 ng/mL’nin altında olması demektir. 21-29 ng/mL arası D vitamini yetersizliği olarak kabul edilir.

D vitamini eksikliği nedenleri

  • Hava kirliliği 
  • Güneş koruyucu kullanmak (Koruma faktörü 30 olan bir güneş koruyucu, vücudun vitaminleri %95 oranında sentezleme yeteneğini azaltabilir).
  • Kapalı alanda fazla zaman geçirmek 
  • Güneşten doğrudan faydalanmamak 
  • Yiyeceklerden yeterince D vitamini almamak   
  • Karaciğer veya böbreklerin iyi çalışmaması  
  • Düzensiz uyku

D vitamini eksikliği risk grupları

  • Yaşlılar     
  • Sadece anne sütüyle beslenen bebekler
  • Koyu tenli olanlar     
  • Böbrek, karaciğer, Crohn ve çölyak hastalığı olanlar  
  • Aşırı kilolu olanlar  
  • Gastrik bypass ameliyatı geçirenler 
  • Hiperparatiroidizmi olanlar  
  • Kolesterol, epilepsi, mantar, kortizon ve AIDS ilaçları kullananlar

D vitamini eksikliği belirtileri

  • Yorgunluk
  • Kemik ve kas ağrısı
  • Özellikle bacaklarda, sırtta, pelviste ve kalçada ağrı
  • Daha sık hastalanmak  
  • Depresyon
  • Yaraların yavaş iyileşmesi 
  • Saç dökülmesi
  • Kemik kaybı 
  • Kırıklar

D vitamini eksikliğinde görülen hastalıklar

  • Şişmanlık
  • Hipertansiyon 
  • Depresyon  
  • Fibromiyalji
  • Kronik yorgunluk sendromu
  • Alzheimer
  • Meme, prostat ve kolon kanserleri 
  • Kemik kaybı (osteoporoz, osteopeni, osteomalazi)
  • Miyopati
  • Raşitizm
  • Multipl skleroz ve diyabet gibi otoimmün hastalıklar

!!!!D vitamini eksikliği saç dökülmesi:Alopesi areata, baş ve vücuttan ciddi saç dökülmesi ile karakterize otoimmün bir hastalıktır. Saç dökülmesi genellikle stresle ilişkilendirilir, ancak hastalık veya besin eksikliğinin sonucu da olabilir. Düşük vitamin D seviyeleri hastalığın gelişimi için risk faktörüdür. Bir araştırmada, vitamin D reseptörlerinde sorun olan bir hastada vitaminlerin sentetik formunun topikal uygulamasının saç kaybını tedavi ettiği görülmüştür.

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ TEDAVİSİ

D vitamini replasman tedavisi 

Genellikle 8 hafta boyunca haftada 50.000 IU yükleme dozu önerilir, sonrasında günlük 1500-2000 IU idame tedavisine geçilir. Her hasta için genel bir tedavi yoktur, etkileri hastaya göre değişebilir. Düşüklük derecesine göre değişen aralıklarla ama sürekli D vitamini replasmanı alınmalıdır. Kalsiyum, magnezyum, A ve K vitaminlerinin düzeyi ölçülmeden, tedaviye başlanmamalıdır. Üç ayda bir kandaki D vitaminine ve kalsiyum düzeylerine bakılarak yeterli seviyelere ulaşıldığının kontrol edilmesi önerilmektedir.

D vitamini ilaçları

D vitamininin 50.000 IU’lik damla formu, 300.000 IU’lik ampul formu, genelde 1000 IU’lik hap formları ve sprey formları mevcuttur.

D vitamini hapı

Yeterli miktarda üretemediğimiz durumlarda, takviye haplar, vücut bağışıklığının desteklenmesine katkı sağlamak üzere D vitamini eksikliğini gidermeye yardımcı takviye ilaçlardır. Kemik erimesi tedavisinde destek sağlar. Dozu ve kullanım süresi kişinin yaşına, ihtiyacına göre değişiklikler gösterir. Genellikle günlük maksimum 1000 IU doza sahip piyasadaki ilaçlar orta derecede düşüklüklerin tedavisinde yardımcıdır.

D vitamini damlaları 

D vitamini yağda eriyen bir madde olduğu için, damlasının ekmek gibi katı yiyeceklere damlatılıp yenmesi önerilir veya direkt ağza damlatılarak da kullanılabilir. Suya dökülmemelidir, çünkü bardağa yapışır. Genellikle günlük idame tedavilerinde etkilidir. Anne sütü ile beslenen bebeklere kemik gelişimi için günde 400 IU oral takviye alınması önerilmektedir; özellikle bebekler için yapılan damlalar mevcuttur, besin maddelerine karıştırılarak uygulanabilir.

D vitamini iğnesi  

D vitamini ampul; sindirim kanalındaki emilim bozukluğuna bağlı D vitamini eksikliğinin önlenmesi ve tedavisinde kullanılır. Ampul formları çok yüksek düzeyde (300.000 ünite D3) D vitamini içerdiği için yeterli beslenmesine rağmen D vitamini eksikliği olanlara önerilir. Kemiklerde oluşan osteomalazide, raşitizmde, kemik erimesi tedavisinde ve hiperparatiroidizm tedavisinde 6-12 hafta boyunca, haftada bir 300.000 IU verilir.

Doktorun tavsiyesine ve hastanın tercihine göre oral veya iğne olarak kullanılır ancak, bağırsak problemi olanlarda, kalsiyum emilimi bozukluğunda emilimin daha kolay olması için adaleye enjekte edilir. Oral yoldan alınacaksa; bir peçete yardımıyla ampul kırılarak ekmeğe veya başka gıdalara damlatılabilir, az miktarda zeytinyağı veya süte karıştırılabilir. D vitamini ampul yağ içerikli olduğu için suya dökülünce bardak kenarlarına yapışır.

!!!!D vitamini yüksekliğinin zararları  

Aşırı D vitamini, kandaki kalsiyum seviyesinin çok fazla yükselmesine neden olur. Hiperkalsemi denilen bu durum, organ ve damarlarda kireçlenmeye neden olarak böbrek taşına ve kalp krizine neden olabilir.

facebook twitter linkedin whatsappmail

İlk yorumu sen yap

Yorum yapan