Tuz çeşitleri ve farkları

Beyaz kristal hali ile sofralarımızda yer alan tuz kimyasal olarak “sodyum” ve “klor” minerallerinden oluşur. Suda çözünme özelliğine de sahip olan tuz, denizlerde çözünmüş halde, kaya tuzu şeklinde veya göl yataklarında doğal olarak bulunur. Çeşitli işlemlerden geçirilen tuz rafine yani sofra tuzu haline gelir .

Vücudumuzdaki dengenin sürdürülebilmesi için tuz da tüketimimiz gereklidir. Tuz içeriğindeki sodyum ile vücut sıvılarının dengesini sağlar. Potasyum ise  sodyum-potasyum pompasını çalıştırarak hücrelerdeki suyun dengeli dağılımını düzenler. Tuzun birçok yararı olduğu gibi birçok da zararı vardır. Hayatımızda yeri oldukça büyük olan tuzun birçok çeşidi vardır. Başlıca çeşitleri;  deniz tuzu sofra tuzu, kaya tuzu ve himalaya tuzu.

Tuz Çeşitleri Arasındaki Farklar Nelerdir?

Deniz Tuzu: Deniz suyunda çok fazla miktarda bulunan sodyum klorür ile birlikte içerisinde 84 element bulunmaktadır. Deniz tuzu, kaya tuzu ve kristal tuz içerisindeki elementler bakımından birbirlerine oldukça yakındırlar. Deniz tuzları mineraller yönünden oldukça zengindir. Fakat aynı zamanda denizlerdeki kirlilik sebebiyle içerisinde ağır metaller de birikmektedir.

Sofra Tuzu: Tuzun rafine edilerek sadece sodyum klorür olarak bulunmasıdır. Bu tuzun doğal tuzla alakası yoktur. Çünkü birçok işlem geçirmiştir. İyot yetersizliği çok fazla görüldüğü için içerisine iyot eklenmektedir. Diğer tuzlardan farklı olarak içerisinde element bulunmamaktadır.

Kaya Tuzu: Yeraltında katı halde edilen tuzlardır. İçerisinde deniz tuzu gibi birçok element bulunmaktadır. Ayrıca deniz tuzu gibi ağır metaller içermemektedir. Günümüzde popülaritesi artmıştır. Ancak bilimsel olarak tüketilmesinin daha iyi olacağına dair henüz kanıtlanmış bilimsel bir inceleme bulunmamaktadır.

Himalaya Tuzu: Kaya tuzunun kristalleştirilmesiyle oluşmaktadır. İçerisinde birçok element bulunur. Doğadaki en saf tuz olarak da bilinir. Yapılan laboratuar araştırmaları; gerek kristal oluşumu açısından, gerek minerallerin bileşimleri açısından ve gerekse de çıkarılış-üretim biçimi açısından dünyadaki en kaliteli tuzun Himalaya Kristal Tuzu olduğunu ispatlamıştır.

Himalaya tuzunu diğer tuzlara göre en doğal tuz oluşundan ve vücuttaki etkileri yönünden insanların tercihi bu tuz yönünde artmıştır. Ancak vücudumuz için hangi tuzun daha yararlı olduğu konusunda kesin olarak kanıtlanmış bilimsel bir çalışma yoktur. Tuzun çeşidinden çok vücudumuzda alınan miktarı önemlidir. Bu yüzden bilmemiz gereken en önemli şey tuz vücudumuz için gereklidir ancak fazlası büyük ölçüde zararlıdır.

Tuz Hakkında Bilmemiz Gerekenler Nelerdir?

Tuzun Yararları

• Tuz vücudumuzun asit baz dengesini korur
• Elektrolit dengesini düzenler.
• Gebelikte iyot eksikliği bebeğin bedensel ve zihinsel gelişimini engeller. Aynı zamanda gebelikte düşüklere, ölü doğumlara, bebeğin engelli doğmasına yol açabilir.
• Çocuk ve gençlik döneminde de iyot yetersizliği bedetuz-cesitleri-ve-farklarinsel ve zihinsel gelişimleri engeller.
• Yetişkinlerde ise iyot yetersizliği guatr hastalığına yol açabilir. Yeterli gelişimlerin sağlanabilmesi için tuz tüketimi gereklidir önemli olan tüketilen miktardır. Günlük 4-6 gram tuz yeterli ve gereklidir.

Tuzun Zararları

• Tuz fazla miktarda tüketildiğinde yüksek tansiyona ve buna bağlı kalp damar hastalıklarına sebep olabilir.
• Aşırı tuz tüketimi idrardan kalsiyum atılımına sebep olabilir ve bu da kemiklerdeki kalsiyum miktarının azalmasına yol açar.
• Özellikle diyet yapan kişilerin tuz tüketim miktarlarına dikkat etmesi gerekmektedir. Çünkü fazla miktarda alınan tuz vücutta su tutulmasına sebep olur ve kişide şişkinlik hissi yaratır.
• Aynı zamanda tuzun iştah açıcı bir özelliğinin de olduğu belirtilmektedir. Tuz tüketimindeki miktar kadar tuz çeşitleri ve içerikleri de önem taşımaktadır. Bu konuda yeterli bilimsel araştırma olmasa da tuz çeşitleri içerikleri yönünden birbirinden farklılık göstermektedir.