Zihin ve Diyet

Motivasyon ve beslenme üzerine

Diyet ve Zihin

Hayatımızın her alanında olduğu gibi, beslenme üzerinde de motivasyonun yeri oldukça büyüktür. Özellikle kilo verme konusunda yeterli başarıyı sağlayamayan bireylerin en büyük eksikliği bu noktada başlar. Hazırlanan diyet listeleri, porsiyon miktarları, öğün saatleri ve yapılan egzersiz programı konusunda hedeflenen verimin sağlaması için, öncelikle sağlam bir irade ve bu konuda motive olmuş bir zihin gerekir.

Diyet ile ilgili yapılan en büyük yanlış, kilo vermenin tek amaç haline gelmesidir. Bu durumda sağlıklı bir metabolizmaya kavuşmak ve bunu korumak asıl amaç olmaktan epey uzaklaşır. Bu nedenle de, en küçük küsüratına kadar yapılan kalori hesapları ve aşırı dikkat gösterilen porsiyon miktarları yeterli faydayı sağlayamaz. Kişi hedeflediği kiloya ulaşsa bile, sağlığını korumayı ihmal ettiği için verdiği kiloları fazlasıyla geri alır. Bunun sonucunda özgüvenini yitiren birey, tekrar diyet yapmaya cesaret edemez.

Diyet Listesi

Diyetisyeninizin size hazırladığı diyet listesi, işin belki de yaklaşık yüzde altmışını kapsar. Geriye kalan, sizin hedefe ulaşmaya olan inancınıza ve kararlığınıza bağlıdır. Diyeti asla bir zorunluluk olarak görmeyin, o sizin yaşam biçiminiz olsun. Diyetinizi sevdiğiniz bir şiiri okur gibi, ya da haftalarca vizyona girmesini beklediğiniz bir filmi seyreder gibi görün. Unutmayın, asıl amaç kilo vermek değil sağlıklı bir bünyeye sahip olmaktır.

Diyete sadece kilolu insanların ihtiyacı olduğuna dair çok yanlış bir algı hâkimdir. Oysa, çok sağlıklı ve ideal kiloya sahip olan bireyler de diyet yapmalıdır. Diyet mahrum olmak, kısıtlanmak değildir; diyet kelimesinin kökeni de zaten “ideal olan yaşam tarzı” anlamını taşır. Bu bahsettiklerimi bir anda kazanmanız tabii ki mümkün değil; ancak siz yeterli diyet motivasyonu sağlarsanız, bir zaman sonra artık farkında bile olmadan ve hesap kitap yapmadan yeterli miktarda ve dengeli ölçüde beslenmeye başladığınızı göreceksiniz. Sonunda diyet sizde artık bir alışkanlık halini alacaktır.

Sonuç olarak, yediklerimizin içerdiği kaloriler kadar onların bizim zihinlerimizdeki yeri de önemlidir. Midemizden önce beynimizi doyurmayı başardığımız zaman, ideal olan kiloya ulaşmamız çok daha kolay olacaktır.