Menü
Diyetkolik.com
  • Diyet
  • Sağlık
  • Araçlar
  • Kaç Kalori
  • Ürünler
Bul
Bul
Giriş Yap
×

Bu içeriği beğenebilmek için giriş yapmalısınız.

Giriş Yap

Türkiye'nin en çok kullanılan
diyet platformu

Mobil Uygulmayı İndirin

Loading

Hızlı Erişim

  • İçerik
  • Kaç Kalori?
  • Kaç Kalori Yaktım?
  • Yemek Tarifleri
  • Hesaplamalar
  • Testler

Diyetkolik.com

  • Biz Kimiz?
  • SSS
  • Basında Biz
  • Bize Ulaşın

Takip Edin

  • Instagram
  • Facebook
  • Twitter
  • Youtube
  • LinkedIn

e-Bülten Al

e-Bülten üyeliğin tamamlandı :)

Diyet

  • Online Diyet Listeleri
Gizlilik PolitikasıKVKKAçık Rıza Bilgilendirmesi
etbissectigo
FacebookTwitterLinkedinWhatsappMessengerMail
Diyetkolik Diyetisyenim
Diyetkolik Diyetisyenim
30.05.2025•4 dakikada okunur.
begenmeler
2
yorumlar
0
kaydet

Depresyon belirtileri nelerdir?

Depresyon yalnızca yorganın altında oturup çikolata yeme isteği değil, çok daha ağır yüzüyle karşılaşıyor olabilirsiniz!

Depresyon belirtileri nelerdir?

Depresyon, modern yaşamın en yaygın ruhsal rahatsızlıklarından biridir. Sadece ruh halini değil, düşünme biçimini, fiziksel enerjiyi ve genel yaşam kalitesini etkileyen bir bozukluktur. Uzun süren mutsuzluk hali, enerji kaybı, ilgi azalması gibi belirtilerle kendini gösterir. Peki, depresyonun belirtileri tam olarak nelerdir ve bu belirtiler ne zaman ciddiye alınmalıdır?

Depresyon nasıl anlaşılır?

Depresyon tanısı, psikolog ya da psikiyatrist tarafından klinik değerlendirme ile konur. Belirtilerin süresi, şiddeti ve yaşam kalitesi üzerindeki etkileri göz önünde bulundurulur. Genellikle belirtilerin en az iki hafta boyunca devam etmesi tanı için ön koşuldur.

Bireyin ruhsal durumu kadar, sosyal çevresi, stres düzeyi ve geçmişte yaşadığı travmalar da değerlendirme sürecine dahil edilir. Erken tanı, tedavi sürecinin daha kısa ve etkili olmasını sağlar.

Sürekli yorgunluk ve enerji Kaybı

Depresyon yaşayan bireyler, güne zinde başlamakta zorlanabilir. Uykusunu almış olmasına rağmen gün boyunca bitkin hissedebilir. Bu kronik yorgunluk hali, kişinin günlük aktivitelerine katılımını engeller; işe gitmek, dışarı çıkmak, hobilerle ilgilenmek gibi basit görevler bile büyük bir çaba gerektirir.

Ayrıca bu enerji düşüklüğü zamanla motivasyon kaybına dönüşebilir ve birey kendini tamamen geri çekmeye başlayabilir. Bu durum genellikle göz ardı edilse de, depresyonun en erken belirtilerinden biridir.

Uyku düzeninde bozulmalar

Uyku sorunları, depresyonun hem nedeni hem de sonucudur. Bazı kişiler gece uykuya dalamaz, sık sık uyanır ya da sabahları çok erken uyanır. Bu duruma uykusuzluk (insomnia) denir. Diğer yandan bazı bireyler ise günün büyük kısmını uyuyarak geçirmek ister ve yataktan kalkmakta zorlanır (hipersomnia).

Bu uyku bozuklukları genellikle ruhsal çökkünlükle birlikte gelir ve bireyin biyolojik saatini olumsuz etkiler. Uyku düzeninin bozulması aynı zamanda hormon dengesizliklerine yol açarak depresyonun şiddetini artırabilir.

Umutsuzluk, suçluluk ve değersizlik hissi

Depresyondaki bireylerde sıkça görülen zihinsel belirtilerden biri de kendine yönelik olumsuz düşüncelerdir. "Ben yetersizim", "hiçbir şey yolunda gitmiyor", "her şey benim suçum" gibi düşünceler, gerçek dışı olsalar bile zihni meşgul eder.

Bu duygular zamanla kişinin özsaygısını zedeler ve sosyal ilişkilerde geri çekilmesine neden olur. Umutsuzluk hissi yoğunlaştıkça, birey geleceğe dair olumlu beklentilerini kaybeder ve pasif bir yaşam tarzına sürüklenebilir.

İlgi ve keyif kaybı (Anhedoni)

Anhedoni, depresyonun temel tanı kriterlerinden biridir. Kişi daha önce zevk aldığı aktivitelere karşı ilgisini kaybeder. Film izlemek, yürüyüşe çıkmak, sevilen arkadaşlarla vakit geçirmek gibi günlük keyif veren etkinlikler artık anlamını yitirebilir.

Bu durum bireyin sosyal yaşamdan uzaklaşmasına, yalnızlaşmasına ve daha derin bir ruhsal çöküşe girmesine neden olabilir. Anhedoni genellikle dışarıdan fark edilmesi zor bir belirti olsa da, kişinin yaşam enerjisinde gözle görülür bir düşüşle kendini gösterir.

İştah ve kilo değişiklikleri

Depresyon hem iştah artışına hem de iştah kaybına yol açabilir. Bazı bireyler sürekli yemek yeme ihtiyacı hissederken, bazıları yemek yemeyi tamamen ihmal eder. Bu değişiklikler, kilo alımı ya da kaybı ile sonuçlanır ve genellikle bilinçli bir diyete bağlı değildir.

İştah değişiklikleri özellikle serotonin gibi ruh halini etkileyen kimyasallarla ilişkilidir. Bu kimyasallar besinlerle doğrudan bağlantılıdır. Karbonhidrat ağırlıklı yiyecek tüketimi bazı bireylerde kısa süreli rahatlama yaratsa da uzun vadede kilo kontrolünü zorlaştırır.

Konsantrasyon kaybı ve karar vermede güçlük

Depresyon yalnızca duyguları değil, zihinsel fonksiyonları da etkiler. Odaklanma sorunları, kısa süreli hafıza zayıflığı, basit kararları bile verememe durumu depresyonun bilişsel belirtileri arasındadır.

Bu durum genellikle iş ve okul yaşamında performans kaybına neden olur. “Dalgınlık”, “unutkanlık” ya da “kararsızlık” olarak tanımlanan bu belirtiler, kişinin kendine olan güvenini zedeleyebilir.

Fiziksel belirtiler: baş Ağrısı, sindirim sorunları, kas ağrıları

Depresyon sadece zihinsel değil, fiziksel bir hastalık olarak da kabul edilmelidir. Nedenleri net olarak açıklanamayan baş ağrıları, mide bulantısı, karın ağrısı, kabızlık, kas ağrıları gibi şikâyetler depresyonun fizyolojik yansımalarıdır.

Bu belirtiler çoğu zaman altta yatan bir hastalık olmadan ortaya çıkar ve tıbbi testlerde bir bulgu bulunamaz. Bu da depresyonun tanınmasını zorlaştırabilir. Bedensel yakınmaların arkasında psikolojik faktörler olabileceği unutulmamalıdır.

Ölüm düşünceleri ve intihar eğilimi

Depresyonun ilerleyen evrelerinde yaşamdan kopma, ölüm düşünceleri ya da intihar planları ortaya çıkabilir. Bu tür düşünceler çoğu zaman birey tarafından dile getirilmese de çevresindeki kişiler tarafından fark edilebilir. İfade edilen ya da sezilen bu düşünceler çok ciddiye alınmalı ve profesyonel yardım gecikmeden sağlanmalıdır.

İntihar riski taşıyan bireyler yalnız bırakılmamalı, güvenli bir ortamda desteklenmeli ve psikiyatri uzmanlarına yönlendirilmelidir.

Beslenme ve depresyon ilişkisi

Sağlıklı beslenme, ruh sağlığını doğrudan etkileyen faktörlerden biridir. Omega-3 yağ asitleri, B12 vitamini, folik asit ve probiyotik içeren besinler beynin nörokimyasal dengesini olumlu yönde etkileyebilir. Özellikle serotonin üretimini destekleyen gıdalar (muz, yulaf, ceviz, yoğurt gibi) depresyon belirtilerini hafifletmede faydalıdır.

DepresyonDepresyon nedir
FacebookTwitterLinkedinWhatsappMessengerMail