Diyetisyenler zayıflama haplarına karşı uyarıda kilit rol oynuyor!
Zayıflama ilaçlarının tehlikelerine karşı savaş açmak ve danışanlarınızı bilinçlendirmek zamanla daha önemli hale geliyor. Peki toplumun zayıflama ilaçlarına bakış açısı nedir? Gelin bu konuda yapılan araştırmayı inceleyelim.
Her dönem farklı şekillerde ticari kaygılar ön planda tutularak zayıflama konusunda büyük vaatler veren ilaçlar, çaylar ve karışımlar piyasaya sunuluyor. Kilo vermenin kolay yolunu arayan birçok insanın bilinçsiz şekille kullanmaya başladığı bu ürünlerin ciddi sağlık problemlerine yol açabileceği yıllardır çeşitli çalışmalarla ortaya koyuluyor. Tam da bu noktada siz sevgili diyetisyenlerimizin, kilo kaybını artırdığını iddia eden hapların tehlikelerine karşı danışanlarınızı uyarma konusunda büyük bir rolü bulunuyor.
Bu bağlamda Slimming World tarafından İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu (MHRA) ile #FakeMeds adlı bir kampanya yürütüldü. Kampanyanın bir parçası olarak yapılan araştırmada, zayıflayanların üçte birinin internetten satın aldıkları diyet haplarını denediğini ve yüzde 77’sinin kilo kayıplarını nasıl artıracaklarına dair iddiaların aklını çeldiğini bulundu.
Konuyla ilgili uzmanlar tarafından ‘’Online zayıflama hapları satıcıları tarafından verilen hızlı kilo kaybı vaatlerinin, kilolarıyla umutsuzca mücadele eden insanlara ne kadar cazip görünebileceğini görmek çok kolay.’’ yorumu yapılıyor. Bu noktada ticari amaçla yapılan reklamlar konusunda danışanlarınızı uyarmak ciddi önem taşıyor. Siz sevgili diyetisyenlerimiz bu ilaçlarda verilen vaatlerin aksine sağlığı tehlikeye attığını vurgulayarak gerçeği açıkladığında, danışanlarınızı ‘hızlı kilo verme’ handikapından çıkarabileceği aşikar. Bunun bir kanıtı olarak, aynı bağlamda yapılan gözlemlerde kilo verme süreçlerini diyetisyen eşliğinde sürdüren bireylerin kilo verdirici ilaç kullanımının büyük ölçüde daha az olduğu not edildi.
Bununla birlikte, zayıflama haplarını deneyenlerin neredeyse üçte ikisi (yüzde 63), ishal, bulanık görme ve hatta kalp sorunları gibi olumsuz yan etkiler yaşadıklarını bildiriyor.
İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu yöneticisi Lynda Scammell, ‘’Kilo vermeye yönelik hızlı düzeltmeler, kısa veya uzun vadede organ yetmezliği ve ölüm dahil olmak üzere ciddi sağlık sonuçları doğurabilir.’’ yorumunu yapıyor.
Yine de, ankete katılanların yüzde 81’i, online olarak denetlenmemiş hapları satın aldıklarını ve ailelerine veya eczacılarına söylemekten çekinerek semptomlarını kimseye bildirmediklerini söylüyor. Benzer şekilde diyet hapı kullanıcılarının yüzde 57’si, doktorlarına ne yaptıklarını açıklamak zorunda kalmamalarının, başlangıçta hapları online satın almalarında önemli bir faktör olduğunu belirtiyor.
Genel olarak, on zayıflama hapı kullanıcısından dördü, bu hapları kullanmanın sağlık risklerinin farkında olmadıklarını itiraf ediyor. Daha da tehlikeli olarak, MHRA, çoğu farelerle dolu bahçe barakalarında ve depolarda üretilmiş ve saklanmış olan 4.6 milyondan fazla sahte diyet hapı ele geçirildiğini not ediyor.
Hızlı kilo verdirici olarak piyasaya sürülen ürünlerin hepsinin yasaklanmasının mümkün olmadığı göz önüne alındığında bu konuda daha fazla bilinçlendirici çalışmaya ihtiyaç duyuluyor.
Danışanlarınızın hızlı kilo kaybı için sağlıklarını riske atma eğilimlerini farkına varabileceğiniz bu araştırma tüm diyetisyenlerimiz için topluma verilebilecek yeni bir eğitim alanı yaratıyor.