Karb.
gr. (%)
Protein
gr. (%)
Yağ
gr. (%)
100 gr | ||
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 45.75 | |
Protein (g) | 6.13 | |
Yağ (g) | 17.1 | |
Lif (g) | 1.0 | |
Kolesterol (mg) | 0.0 | |
Sodyum (mg) | 160.0 | |
Potasyum (mg) | 91.0 |
100 gr | ||
---|---|---|
Kalsiyum (mg) | 0.0 | |
Vitamin A (iu) | 0.0 | |
Vitamin C (mg) | 0.0 | |
Demir | 0.0 |
100 gr | ||
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 45.75 | |
Protein (g) | 6.13 | |
Yağ (g) | 17.1 | |
Lif (g) | 1.0 | |
Kolesterol (mg) | 0.0 | |
Sodyum (mg) | 160.0 | |
Potasyum (mg) | 91.0 | |
Kalsiyum (mg) | 0.0 | |
Vitamin A (iu) | 0.0 | |
Vitamin C (mg) | 0.0 | |
Demir | 0.0 |
Künefenin 100 gramında 355 kalori bulunmaktadır. 1 porsiyon (120 gr) künefe 426 kaloridir. Künefenin 100 gramı 45.75 gram karbonhidrat, 6.13 gram protein, 17.1 gram yağ, 1 gram lif içermektedir.
Arasına tuzsuz ve yağlı peynir konarak yapılan künefe çoğumuzun bildiği üzere kızartılıp şerbetlendirilen ve sıcak şekilde yenen bir Türk tatlısı. İsteğe bağlı olarak üzerine ya da içerisine kaymak ve Antep fıstığı da eklenebilen bu şerbetli tatlının tarihçesi oldukça eskiye dayanıyor. Künefe Hatay, Mersin ve Adana bölgesi başta olmak üzere özellikle Akdeniz ve İç Anadolu’da hayli meşhur. Arap kültürü temelli olduğu düşünülen bu tatlı çeşidi, daha ince yapıda olması ile ve içerisine katılan peynirle kadayıftan ayrılıyor. Kaliteli malzemeler kullanılarak hazırlanan künefenin yapımı da aslında tahmin edilenin aksine oldukça kolay.
Tatlı ve tuzluyu bir araya getirmesi ile diğer tatlılardan ayrılan künefe çoğunlukla etli yemeklerin üzerine yense de hemen her zaman tercih sebebi. Künefe sipariş üzerine şerbetlenerek sunulması ve sıcak tüketilmesi ile vitrin tatlılarından da ayrılıyor. Ağır bir tatlı olduğu için genellikle şekersiz çay ya da diğer şeker ilavesiz içeceklerle birlikte tüketiliyor.
Bir tür kadayıf tatlısı olan künefenin geçmişi ile ilgili net bir bilgi olmamakla birlikte belirli yörelerde 10. yüzyıldan beri yapıldığı söyleniyor. Ancak bildiğimiz künefenin Türkiye’deki geçmişinin 1900’lere kadar uzandığı biliniyor. Dönem eserlerine bakıldığında bu köklü geleneksel tatlının ilk keşfi Filistin’in Nablus şehrine dayanıyor. Bu ilk versiyonda hamur içine çiğ sütten elde edilen tuzsuz peynir koarak kızartılıyor ve yoğun kıvamlı bir tatlı haline geliyor. Ortadoğu’ya hızla yayılarak Osmanlı Devleti döneminde Araplardan görülerek yapılmaya başlanıyor. Arapça metinlerde adı “Kunefah” veya “Kanefeh” olarak geçen künefe Anadolu halkının hamur işi tatlı sevmesi neticesinde kısa sürede sahipleniliyor. Yemen bölgesinden 1930’lu yıllarda Mersin’e ve oradan da Hatay’a geldiği rivayet ediliyor. Ancak Mersin’den önce Hatay’a geldiği de bazı bölgelerde savunulduğu için bu konuda tam bir netlik söz konusu değil.
Kullanılan ana malzeme, iç malzeme ve ilave besinlerin taze olması şartıyla künefe her mevsimde yenebilir. Günlük ya da birkaç günlük olarak hazırlanabildiği gibi dondurucuda uzun süre muhafaza edilmesi de mümkün. Özellikle dondurucuda saklama olanağı sayesinde künefe, tadından ödün vermeden hemen her zaman hazırlanıp servis edilebiliyor.
Künefe tek kişilik porsiyonlarda ya da dilim şeklinde servis ediliyor. Künefe için tatlının yapımında kullanılan tüm malzemelerin taze olmasına dikkat etmelisiniz. Doğru miktarda şeker kullanarak şerbetini hazırlamalı, belli oranlarla kadayıfın üzerine dökmelisiniz. Tereyağı ile yumuşatılan ve tatlandırılan künefenin alametifarikası olan peynir seçimi de en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri. “Künefe peyniri” olarak geçen beyaz renkli, tuzsuz ve ısıtıldığında yumuşayarak eriyen bir tür olan peynirin genellikle keçi sütünden yapılanı tercih ediliyor, ancak inek sütünden yapılanlar da kullanılabiliyor.
Belli oranlarda un ve sudan elde edilen çiğ kadayıfta tercih edilen un kaliteli ve taze olmalı. Örneğin Çorum ve Trakya kırma unu kullanılarak yapılan kadayıflarda unun topak topak olmaması, nemli ortamda bulunmamış olması ve elbette ki tazeliğini ve tadını korumuş olması gerekiyor. Benzer durum elbette şerbetindeki şeker için de geçerli. Ayrıca künefe formunu alması için gereken özel peynir bozulmamış olmalı. Bunun için doğru şartlarda ve dönemde sağılan hayvanlardan elde edilen ve tazeliği korunmuş olan sütleri kullanmalısınız.
Sıcak yenen bir tatlı olduğu için şerbetlendirme öncesi künefenin muhafaza koşullarına dikkat etmelisiniz. Yakın zamanda yenecekse buzdolabında saklayabilirsiniz, ancak şerbet eklemeden önce oda sıcaklığında bekletmenizde fayda var. Tek seferde yoğun miktarda künefe yapıldıysa derin dondurucuda ya da buzdolabının dondurucu bölmesinde muhafaza edebilirsiniz.
Künefe pişirilirken şerbet ayrı, kadayıf ayrı hazırlanıyor. Öncelikle şeker, su ve vanilyadan oluşan şerbet malzemeleri bir tencerede kaynatılıyor. Bu hazırlanırken bir yandan tel kadayıf doğranıyor. Teflon türü yapışmaz özellikli tavada tereyağı eritilip tava ocaktan alınıyor ya da ocağın altı kapatılıyor. Zemin erimiş tereyağı ile kaplandığında hazırlanan kadayıfların yarısı tavaya eşit biçimde yayılıyor. Bu süreçte künefe peynirini rendeleyerek kadayıfların üzerine serpiştirebilirsiniz. Daha sonra bir başka kapta tereyağı eritilip kadayıfın üzerinde gezdirilerek hazırlanan künefe ocağa alınıyor. Arkalı önlü olmak üzere çift taraflı pişirildikten sonra üzerine şerbet eklenen künefe servise hazır hale geliyor.
Künefe üzerine en çok dondurma, Antep fıstığı, ceviz ve kaymak ilave ederek yeniyor. Vanilyalı başta olmak üzere üstüne çeşitli dondurmalar eklenerek servis edilebiliyor. Dondurma yerine çoğunlukla manda kaymağı olmak üzere taze kaymak da konabiliyor. Künefe ağır bir hamur işi ve şerbetli bir tatlı olduğundan şekersiz içeceklerle tüketilmeli. En fazla tercih edilen ve artık geleneksel olarak tüketilen başlıca içecek ise elbette çay. Bununla birlikte künefenin yanında kola ve gazoz gibi asitli içecekler ya da ayran içmeyi tercih edenlerin sayısı da oldukça fazla.
Ana malzemesi tel kadayıf olduğundan künefe yerine kadayıf tatlıları tüketebilirsiniz. Türk mutfağı tel kadayıf çeşitleri bakımından son derece zengin olduğundan büyük olasılıkla bu konuda pek de zorluk çekmeyeceksiniz. Muhallebili kadayıf, klasik kadayıf tatlısı, sütlü ve cevizli basma kadayıf, kadayıf dolması ve telli baba tatlısını tercih edebilirsiniz.
Kökeni Ortadoğu’ya dayanan künefe Doğu Akdeniz bölgesine ait bir lezzet. Türkiye genelinde yaygın olsa da adı daha çok Mersin, Hatay, Kilis, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana, Mardin ve Diyarbakır illeri ile anılıyor. Ancak bunların içinde Hatay ve Mersin ilk akla gelen şehirlerden. Böyle olmasının sebebi ise Ortadoğu’dan sonra ilk olarak bu illerde yapılması ve bu illerden diğer bölgelere yayıldığı inancı.