Karb.
gr. (%)
Protein
gr. (%)
Yağ
gr. (%)
100 gr | ||
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 39.6186915888 | |
Protein (g) | 6.47009345794 | |
Yağ (g) | 36.6654205607 | |
Lif (g) | 7.87663551402 | |
Kolesterol (mg) | 0.0 | |
Sodyum (mg) | 363.869158879 | |
Potasyum (mg) | 207.794392523 |
100 gr | ||
---|---|---|
Kalsiyum (mg) | 5.14018691589 | |
Vitamin A (iu) | 122.373831776 | |
Vitamin C (mg) | 0.0 | |
Demir | 1.9038317757 |
100 gr | ||
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 39.6186915888 | |
Protein (g) | 6.47009345794 | |
Yağ (g) | 36.6654205607 | |
Lif (g) | 7.87663551402 | |
Kolesterol (mg) | 0.0 | |
Sodyum (mg) | 363.869158879 | |
Potasyum (mg) | 207.794392523 | |
Kalsiyum (mg) | 5.14018691589 | |
Vitamin A (iu) | 122.373831776 | |
Vitamin C (mg) | 0.0 | |
Demir | 1.9038317757 |
Yağlı patlamış mısırın 100 gramında 525 kalori bulunmaktadır. Yağlı patlamış mısırın 1 porsiyonu ( 26.8 gr) 140 kaloridir. Yağlı patlamış mısırın 100 gramı 39.62 gram karbonhidrat, 6.47 gram protein, 36.67 gram yağ, 7.88 gram lif içermektedir.
Özellikle tereyağlı hali ile tercih edilen patlamış mısır, soslu ve baharatlı çeşitleri ile her damak tadına uyum sağlayabiliyor. Evlerin en sevilen çerez türlerinden birisi olan bu yiyecek, bazı bölgelerde tüketimindeki köklü tarihi ile de geleneksel bir kültür olarak görülüyor.
Dışarıdan bakıldığında sıradan bir çerez olarak görülen patlamış mısırın, bilinenin aksine vücuda birçok faydası bulunuyor. İçeriğinde yer alan antioksidan maddeler sayesinde cilde iyi gelen patlamış mısır, nemlenmeyi ve gözeneklerin açılmasını sağlıyor. Ayrıca polifenol içermesi sebebiyle kalp hastalıklarına ve kansere iyi gelen bu çerez, hastalıklar ile mücadele sırasında vücuda direnç katmaya yardımcı oluyor.
A, B6 ve B12 vitaminlerine sahip patlamış mısır, beyin ve sinir sistemi sağlığını korumaya fayda sağlıyor. Ayrıca lifli bir yapıya sahip olan yiyecek, hem sindirime hem de boşaltıma katkıda bulunuyor. Diyette olan kişiler için tüketimi büyük önem taşıyan lifli yiyeceklerden birisi olan patlamış mısır, yağsız şekilde hazırlandığı takdirde kilo vermek isteyenlere yardımcı olabiliyor. Aynı şekilde yağsız tariflere uygun şekilde patlatıldığı takdirde mısır, kolestrol emilimine de katkı sağlıyor.
İnsanlık tarihinin bilinen en eski yiyecek türlerinden birisi olan mısır, geçmişte bölge bölge patlamış haliyle de tüketiliyor. Meksika'nın başkenti New Mexico'da bir mağara içerisinde 4000 yıllık patlamış mısır fosili bulunuyor. Böylece köklü tarihe sahip bir yiyecek olduğu kanıtlanan patlamış mısır, dünyanın her bölgesinde farklı bir tüketim kültürüne sahip olarak biliniyor.
Yine Amerika kıtasında Kızılderili topluluklar tarafından iyileştirici gücü olduğuna inanılan patlamış mısır, belirli ayinlerde kullanılıyor. Geleneksel bir kolyenin takılmasından sonra mısır tüketilmesi ile kötülükleri kovduğuna inanan Kızılderili kabileler, uzun süre bu etkinliğe devam ediyor.
Gündelik tüketimlerde ise ilk olarak sinema salonlarında insanlara sunulan patlamış mısır, film izleyenlerin mutlaka beraberinde tükettiği yiyecek olarak görülüyor. Sonrasında evlerde televizyonların yayılması ile ev tüketimi başlıyor. 1950'lerden sonra evlerde sıkça tüketilmeye başlanan patlamış mısır, Anadolu'da da lazut, kokoroz ve paspanika gibi farklı isimlerle anılıyor.
Tarımı yapılan normal mısırlardan farklı olarak sunulan patlamış mısırlar, tohum halindeyken paketleniyor ve satışa hazır hale getiriliyor. Cin mısırı denilen bir mısır türünden elde edilen tohumlarla uygulanan işlemler sonrası tüketime hazır hale gelen patlamış mısır, dışında bulunan kalın tabaka sayesinde ısıyı içerisine hapsedip nişastalı alan ile anlık patlama yapıyor.
Her bölgenin ayrı bir tüketim alışkanlığı olmasından dolayı farklı türlerde mutfaklara sunulan patlamış mısır, Çin'de kapalı bir kazan ile kaynatılıyor. Sonrasında bir anda açılan kapağın üstüne çuval dayanıyor ve patlayan mısırlar çuvalın içerisine geçiyor. Havasız ortamda patlatılması sayesinde daha büyük mısır taneleri elde eden bölge insanları, geleneksel olarak yüzyıllardır bu şekilde mısır patlatıyor.
Geçmişte zorlu saklama koşullarından dolayı mısırın hasat zamanında kısa süre içerisinde tüketimi önerilse de; günümüzde gelişen teknolojiye bağlı olarak kolaylıkla saklanabilen mısırlar, her dönem bulunup tüketime hazır hale getiriliyor. Ancak yine de organik ve mevsiminde tüketmek isteyenler için en uygun dönem eylül ve ekim ayları oluyor. Kuru bir gıda türü olan mısır çekirdeği, doğru saklandığı takdirde tat bozulması gibi bir durum yaşamıyor. Bu yüzden hasat sonrası mısırdan elde edilen tohum her daim tüketime hazır halde bekliyor.
Her daim marketlerde ve kuru yemiş dükkanlarında bulunabilen patlamış mısır tohumu, bozulma riski düşük bir kuru gıda olduğundan dolayı gönül rahatlığıyla tüketilebilen bir yiyecek olarak biliniyor. Ancak doğru şartlarda üretilmediği takdirde, her yiyecek gibi insan vücuduna zarar verebilecek potansiyele sahip olarak gösteriliyor.
Hasat sonrası belirli aşamalardan geçtikten sonra paketlenip market raflarında yerini alan patlamış mısır tohumları, marketlerde satışa sunulabilmek adına birçok aşamadan geçiyor. Tarım bakanlığı onaylı ürünler gönül rahatlığıyla tüketebiliyor. Ancak pazar ve benzeri yerlerden açık şekilde alınan ürünlerin dikkatle seçilmesi önem taşıyor. Uzmanlar tarafından onaysız ürünlerin tüketimi önerilmese de, patlamış mısır tohumu temizlenip sonrasında tüketime hazır hale getirildiği takdirde kişiye herhangi bir sorun oluşturmuyor.
Diğer birçok kuru gıda gibi saklaması nispeten kolay olan patlamış mısır tohumları, gerekli şartlar sağlandığı takdirde uzun süreli ömre sahip olarak biliniyor. Ancak dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunuyor. Patlamış mısır tohumu saklanırken ilk olarak nem almaması büyük önem arz ediyor. Tüm diğer kuru gıda ürünleri gibi nem aldığı takdirde kurtlanma ve çürüme gibi deformasyonlar yaşayabilen patlamış mısır tohumları, güneş görmeyecek ve nem almayacak şekilde saklandıkları zaman uzun süre tüketime hazır halde beklemeyi başarıyor. Ayrıca hava almaması da gereken bu gıda ürününü saklamak adına en doğru mekan kiler olarak gösteriliyor. Bu tohumlar, kapalı bir cam kavanozda veya vakumlu bir poşette saklanması durumunda herhangi bir bozulma göstermiyor.
Patlamış mısır, damak tadına uygun birçok farklı yol ile tüketime hazır hale getirilebiliyor. Ancak klasik şekli ile yağ ve tuz içeren bir tencerenin içerisine atılarak patlatılan mısırlar, isteğe bağlı olarak baharatlanabiliyor. Diyette olan veya kolesterol problemi yaşayan kişilere göre yağsız patlatma yöntemleri de bulunan bu mısır tohumu, bazı bölgelerde tuzsuz ve yağsız şekillerde de sunuluyor.
Klasik şekilde tüketildiği takdirde yağlı ve tuzlu bir gıda ürünü olan patlamış mısır, genellikle hafif ve şekerli içecekler ile tüketilmeye uygun şekilde biliniyor. Özellikle sinema salonlarında kola benzeri asitli içecekler ile tüketimi yaygın olan patlamış mısır, farklı kültürlerde farklı içecekler ile sofralarda yerini alıyor. Tamamen damak tadına bağlı olan bu durum, kişiden kişiye değişim gösteriyor.
Patlamış mısırın en köklü tüketimine sahip olan Amerika kıtasında genellikle tatlı içecekler ile tüketilen bu gıda, ülkemizde kimi yerlerde geleneksel içeceğimiz olan çay ile sunuluyor. Avrupa'da ise özellikle bira gibi mayalı alkol çeşitlerinin yanında tüketilmesi yaygın olan mısır patlağının, yanında yer alan içecek bölgenin kültürel dokusuna göre değişkenlik gösteriyor.
Patlamış mısır, kimi tüketicilerde alerjik reaksiyonlara sebebiyet verebiliyor. Bunun sonucunda patlamış mısır tüketemeyen kişiler, sağlığı açısından bu yiyecek türünden uzak durmak zorunda kalıyor. Böyle durumlarda alternatifler arayanlar için birçok farklı kuru yemiş türü önerilebiliyor. Fıstık, leblebi ve fındık gibi başlıca kuru yemiş türleri, patlamış mısır ile tam olarak aynı lezzete sahip olmasa da, benzer tüketim alışkanlıkları sunduğu için alternatif olarak düşünülebiliyor. Ayrıca patlamış mısırın tüketilmeme sebebine bağlı olarak farklı mısır içeren kuru yemiş çeşitleri de tüketilebiliyor.