Bedenimiz ile barışamadığımız sürece ona bir hedef veremeyiz. Bu ister kilo vermek olsun, ister daha sıkı bir bedene kavuşma hayali olsun, isterse iş yerinde bir terfiyi elde etmek olsun; sonuç hep hüsranla sonuçlanır. Beden ile beyinin komutları arasındaki farklılıktan dolayı beden sizi engeller . Siz ona inanmamayı tercih ediyorsanız o size sadık bir sevgili olarak neden kalsın ki?


Dünya üzerinde henüz bu kadar komplike ve muhteşem işleyen aynı zamanda muhteşem bozulabilen :) bir makina henüz icat edilmedi !
Bedenimiz :)
Harikayız yahu !
Neyi ne kadar çok tekrar ediyorsak o kadar o işte profesyonelleşiyoruz . Eskilerin deyişi ile el melekemiz gelişiyor. 


Neyi ne kadar severek yapıyorsak algımız bir o kadar gelişiyor ve merakımız artıyor ; yenilerini daha iyilerini öğrenmek için kapasitemizi tam gaz zorluyoruz.


Ve bütün bunlar bize çok yakışıyor !


Güzellik ve rahatlık günümüzde gayet fiziki değer yargılarına sahip ve değer ayrgılarımız çok acımasız! Bu acımasızlık iki şekilde bizi etkiliyor 

* Ya vurdum duymaz oluyoruz  ; sahip olduğumuzu kanıksıyoruz ve memnun olmadığımız durumumuzdan "sanki" mutluymuşuz gibi  kendimizi zorlayarak etrafa "aslında benim bir sıkıntım yok" şeklinde sinyaller vermeye çalışıyoruz. Gün geçtikçe daha hantallaşıyoruz.

* Yada ne yaparsak yapalım geldiğimiz noktadan tatmin olamayacak kadar memnuniyetsiz ama aynı zamanda ironik bir şekilde narsist oluyoruz !!!