Bul
App Store Google Play

Diyetkolik'i telefonunda kullan

sitede bul
Reklamsız Kullan
facebooktwitterlinkedinwhatsappmail
Diyetkolik Diyetisyenim 18.11.2023 4 dakikada okunur
yorumlar
0
kaydet

Hayat kurtarabilir! Moro çorbası nedir?

Havucun hayat kurtardığını söylesek inanır mısınız? Evet, inanması güç fakat bundan yüz yıl önce pişmiş havuç, Ernst Moro sayesinde çocuk ölümlerini neredeyse yarıya indirdi. Gelin bakalım neymiş havucun hayat kurtaran kerameti…

Hayat kurtarabilir! Moro çorbası nedir?

20. yüzyılın başlarında ortalama insan ömrü insanların orta yaşlarında ölmesinden dolayı değil de bebeklerin %25’inin olgunluğa erişememesi nedeniyle bugünkü ortalamanın yarısından bile kısaydı. Çocukların çoğu hayata tutunamadığı için aileler çocuk sayısını artırmakta çare buluyordu. O zamanlar Avrupa’daki en büyük sorun çocukların sağlıklı ve güçlü bir şekilde yetişkinliğe ulaşması için nasıl beslenmesi gerektiğiydi. Doktor Ernst Moro bu soruna çözüm bulmakta kararlıydı.

Doktor Ernst Moro kimdir?

1874 yılında Avusturya- Macaristan İmparatorluğu’nda (bugünkü Slovenya) dünyaya geldi. Avusturya’nın Graz kentinde tıp eğitimini tamamlayan Moro, 1899 yılında tıp doktoru ünvanını aldı. Çok geçmeden bağırsaklarda yaşayan, zatürre, mide ve idrar yolu enfeksiyonlarına neden olabilen Escherichia Coli bakterisini Thedor Escherich ile incelemeye başladı. 1906 yılında Moro’ya Münih’te pediatri dersleri verme yetkisi verildi ve iki yıl sonra Almanya’nın Heidelberg Üniversite’sinde profesör oldu. Ayrıca bu çocuk doktoru beyin felci teşhisine yardımcı oldu ve bağırsak sağlığımızın önemli bir parçası olabilecek türdeki Lactobacillus Asidophilus’u çocukların midesinden izole etti. 1908’ de havuç çorbasının inanılmaz etkisini keşfetti ve sonraki yüz yıl boyunca bilim insanları bunun neden bu kadar işe yaradığını açıklayamadılar. 

Moro’nun havuç çorbası tarifi

20. Yüzyılın başında birçok çocuk ishalden ölüyordu. Moro deneyler yaparak çocuk ölümlerini yarı yarıya azaltan bu basit tarifi keşfetti.

Malzemeler

●500 gram havuç (soyulmuş ve küçük parçalar halinde doğranmış)

●1 çay kaşığı tuz

●Elek/blendar

●1 litre su

●Ölçme kabı

Yapılışı

500 gram havucu soyun ve doğrayın. Havuçları 1 litre suda orta ateşte 1.5 saat pişirin. Pişmiş havuçları bir elekten geçirerek ölçülü bir sürahiye koyun veya bir blendarla püre haline getirin. 1 çay kaşığı tuz ekleyin. Miktarı tekrar 1 litreye çıkaracak kadar su ekleyin. Çorbayı azar azar yudumlayın.

Püf noktası: Değerli oligosakkaritleri açığa çıkarmak için havuçları 1.5 saatten az pişirmeyin.

Moro’nun havuç çorbası nasıl etki eder?

Çorbanın özelliği uzun süre pişirilmesi sırasında çiğ havuçta bulunmayan oligogalakturonik asit adı verilen maddelerin oluşmasıdır. Asidik oligosakkaritler yapı olarak kolon duvarına benzer olduğundan, bakteriyel ajanlar bağırsak duvarı yerine oligosakkaritlere yapışır ve dolayısıyla vücuttan kolayca atılabilirler. 

Moro’nun havuç çorbası nasıl kullanılmalıdır?

Moro çorbası, hafif bir diyete ek olarak günde birkaç kez küçük miktarlarda alınır; örneğin her saat başı iki ila dört yemek kaşığı veya iki saatte bir küçük bir kase alınabilir. Tabiki bu oran hastanın yaşına ve kilosuna göre ayarlanır.

Kronik inflamatuar bağırsak hastalığı olan kişiler, her gün her öğünden yarım saat önce küçük bir tabak Moro çorbası yemenin hastalıklarını kontrol altında tutma ve yeni bir alevlenmeyi önleme açısından çok yararlı olduğunu bildirmektedir.

Moro Çorbası günümüzde kullanılıyor mu?

Şifalı çorba uzun bir süre ishal için standart olarak kabul edildi ancak 1940’lardan itibaren antibiyotik kullanımı ve tipik ishal ilaçlarının kullanılması nedeniyle önemini yitirdi. Fakat havuç çorbasının antibiyotiklere göre belirgin bir avantajı vardır, direnç gelişimine neden olmaz,bağırsak florasına zarar vermez ve zararlı yan etkileri bulunmaz.

İshal için elbette tek çare bu çorba değil, bu çorbanın yanında diğer tüketilenler de çok önemli. İshali artırabilecek veya bağırsakları tahriş edebilecek gıdalardan kaçınmak gerekli. 

İshalde beslenme nasıl olmalıdır?

●Oda sıcaklığındaki yiyecekler sıcak veya soğuk yiyeceklere göre daha iyi tolere edilebilir.

●İshal, mineral kaybıyla yakından ilişkili olduğundan dehidrasyona yol açabilir. Vücudun kaybettiği sıvı ve mineralleri su, et suyu, meyve suları gibi sıvılarla yerine koymaya çalışın.

Potasyum vücut için önemli bir elementtir. İshal yoluyla büyük miktarlarda kaybedilebilir. Yeterli potasyumunuz yoksa kendinizi zayıf hissedebilirsiniz. İshal olduğunda olgun muz, şeftali nektarı, patates, balık ve et gibi potasyum açısından zengin yiyecekler tüketin.

●Sıvıyı öğün aralarında tüketin.

●Sık sık az az beslenin.

●Kramplarınız varsa gazlı içecekler, fasulye, lahana, brokoli, karnabahar gibi gaz oluşturabilecek yiyeceklerden kaçının, sakız çiğnemeyin.

●Kızartılmış yiyecekler, soslar, çok baharatlı ve yağlı yiyecekler iyi tolere edilmeyebilir. Bu gıdaların azaltılması ishalin kontrol alınmasına yardımcı olur.

●Kuru erik, kuru kayısı gibi müshil etkisi olan yiyecek veya meyve sularından kaçının.

●Düzenli olarak süt içen birisi değilseniz ishal olduğunuzda sütten kaçının.

●Tavuk,balık gibi et ürünlerini iyi pişirdiğinizden emin olun. Bu besinler çiğken bağırsağı bozabilecek çok sayıda bakteri içerir. Bu besinleri yaptığınız ortamı ve araç gereçleri sabun ve su yardımıyla iyice temizledikten sonra başka yiyecekler pişirin.

 


 
facebook twitter linkedin whatsappmail

İlk yorumu sen yap

Yorum yapan