Mor ekmek nedir?
Mor ekmeğin faydalarını öğrenmek için okumaya devam edin.
Sağlıklı yaşam çabamız sebebiyle gün geçtikçe besinlerin daha sağlıklı ve faydalı versiyonlarını arıyoruz. Son yıllarda popüler olan mor ekmek de bu arayışlarımızın bir sonucu. Pek, nedir bu mor ekmek ve sağlık için gerçekten faydalı mıdır?
Son dönemlerde adını sıkça duymaya başladığımız ve haber bültenlerine kadar konu olan mor ekmek, özellikle Asyalıların sıkça tükettiği bir ekmek olarak bilinmektedir. Daha sonraları ise ülkemizde de bazı yörelerde üretimi yapılmaya başlanmıştır.
Mor ekmeğe rengini veren madde, aslında Antosiyanin adı verilen bir maddedir. Bu madde böğürtlen, ekşi mor dut, yaban mersini, vişne, nar, patlıcan ve mor soğan kabuğundan elde edilmektedir. Mor ekmeğin içerisinde birçok vitamin ve mineral bulunmaktadır.
Mor renkli pigmentlerin sağlığa faydalı etkileri tüm dünyada tıp ve araştırma otoriteleri tarafından bilinmektedir. Japonya'da mor ekmek gibi fonksiyonel gıdaların yasalar ile tüketilmesi zorunlu kılınmıştır.
Tüketime erken yaşta başlanırsa obezite ve şeker hastalığının gelişmesine önemli bir engel teşkil eder. Günlük hayatta beyaz ekmek yerine Mor ekmek tüketimiyle sözü edilen bir çok hastalığın tedavisine yardımcı olmak, sindirim sitemini düzenlemek, daha kaliteli ve dengeli bir yaşam sağlamak mümkündür. Sürekli ve düzenli tüketimi önerilir.
Mor ekmeğe rengini veren antosiyaninlerin düzenli tüketimi aşağıdaki hastalıkların gelişimini önleyebilir:
*Kanser
*Kalp ve Damar Hastalıkları
*Yüksek Tansiyon
*Kalp ve Beyin Damarı Tıkanmaları
*Böbrek Yetmezlikleri
*Kol ve Bacak Uyuşmaları
*Diz ve Kalça Eklem Ağrıları
*Erken Yaşlanma ile Başlayan Unutkanlık
Unutmamak gerekir ki mor ekmek bir ilaç değildir, ancak beyaz ekmek yerine tüketiminde birçok hastalığın gelişiminin önüne geçilebilir.
Önemli Not: Piyasada bulunan SAHTE MOR EKMEKLERDEN SAKINMAK ve bunların sahte olduğunu anlamak çok kolaydır. Doğal olan mor ekmeğe limon sıkıldığında ekmek anında renk değiştirir . Sahtesi ise kimyasal olduğu için rengi değişmeyecektir.
